Page 27 - FarmaNed 30
P. 27

Alerjenle karşılaşan herkeste AKD gelişmeyebilir. Genetik yat-
          kınlığı olanlarda,  beyaz ırkta, hamile ve doğum kontrol hapı
          kullananlarda daha fazla görülebilir. Yenidoğanlarda ve yaşlılar-
          da daha az görülür. Sıcak hava ve nem de alerjinin gelişiminde
          etkilidir. Alerjenin konsantrasyonu, taşıyıcısı, temas sıklığı, süresi
          ve penetrasyon (nüfuz etme) gücü de AKD cevabında etkili ol-
          maktadır.
          AKD belirtileri nelerdir?
          Alerjik kontakt dermatit, kaşıntılı bir dermatit tablosudur. Klinik
          görünüm; alerjenin gücüne ve temas süresine, reaksiyon bölge-
          sine ve kişinin duyarlanma derecesine göre değişir. Akut dönem-
          de kızarık kaşıntılı, sulantılı lezyonlar olur ancak göz kapağı gibi
          derinin daha ince olduğu bölgelerde sulantı olmayabilir, kızarıklık
          ve ödem görülebilir.  Temas alanında keskin sınırlıdır. 1-2 haftada
          sulantı azalmaya başlar. Alerjenle temas devam ederse lezyonlar
          kronikleşir. Kronik dönemde tüm bölgelerde kuruluk, deride ka-
          lınlaşma, kabalaşma ve yarıklanmalar oluşur.
          En sık yerleşim yeri ellerdir. Ellerde genellikle subakut dönem-
          de (akut ve kronik arasında olan dönem) hastalık, akut ataklarla
          ortaya çıkar ve kronikleşmeye meyillidir. Yüz alerjilerinde, göz
          çevresinde belirgin kızarıklık, pullanma ve yoğun ödem bulunur.
          Ayaklarda, saçlı deride hatta ağız içinde bile dermatit görülebilir.

                                                              Nasıl tanı koyulur ve tedavi edilir?
                                                              İyi bir anamnez (hastalık öyküsü), çoğu kez tanıya yardımcı olur.
                                                              Hastanın mesleği, hobileri, giysileri, şimdiki-önceki tedavileri
                                                              hem tanıda hem de tedavide yol gösterici olabilir. Hastalığın en
                                                              önemli ayırıcı tanısı irritan kontakt dermatitledir. Lezyonun yerle-
                                                              şimine yönelik sorularla olası antijen tespit edilebilir. AKD’de kesin
                                                              tanı ve sorumlu antijenin gösterilmesi için yama testi (patch test)
                                                              yapılır. Yama testi, alerjenin kontrollü koşullar altında ve irritasyon
                                                              oluşturmayacak yoğunluklarda uygulanması esasına dayanır.
                                                              Sık karşılaşılan alerjenler; nikel gibi metaller, paraben gibi koruyu-
                                                              cu maddeler, kokular, latex katkı maddeleri, ilaçlar ve yapıştırıcı-
                                                              lardır, ancak başka birçok alerjen madde de saptanabilir.
                                                              Tedavide temel prensip, dermatit tablosunu iyileştirmek ve aler-
                                                              jeni tespit etmektir. Alerjenin bilinmesi, hastalığın yeniden oluş-
                                                              masının önlenmesi bakımından da gereklidir. Yama testi ile şüp-
                                                              helenilen alerjen saptanmalı ve hasta bilgilendirilmelidir. Hastaya
                                                              dermatite neden olan kimyasal maddelerin ne olduğu açık bir
                                                              şekilde anlatılmalı ve bu kimyasal maddelerin bulunabileceği
                                                              ürünlerin listesi verilmelidir.
                                                              Alerjik kontakt dermatitin medikal  tedavisinde; akut dönemde
                                                              sulantılı lezyonlar için ıslak pansumanlar kullanılır. Sonrasında
                                                              krem bazında kortikosteroidler tercih edilir. Kronik dönemde to-
                                                              pikal steroidlerin merhem ve pomad formları kullanılmalıdır.







                                                                                                                       25
                                                                                                         2021 / İLKBAHAR  25
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32