Page 43 - FarmaNed 32
P. 43
Yıllarca atletizm milli takımında sporcu olarak yarıştınız.
Uluslararası birçok başarıyı da ülkemize kazandırdınız.
Bu maceraya başlarken neler hissettiniz?
Spora başladığımda çok küçüktüm ve sporun ne kadar önemli,
ciddi bir meslek olduğunun bilincinde değildim. Buna rağmen her
zaman çok heyecanlı ve istekli bir sporcu oldum.
Atletizme başladıktan sonra antrenörlüğe geçiş sürecinizden
biraz bahseder misiniz? Antrenör olmaya nasıl karar verdiniz?
Üniversite sınav zamanı bir sakatlık geçirdim ve yaklaşık 9 ay bo-
yunca ne antrenman yapabildim, ne de yarışmalarda yarışabildim.
Açıkçası biraz soğudum spordan, çünkü psikolojik olarak çok yıp-
ranmıştım. En iyi, en başarılı olduğum dönemde sakatlandım ve
çok uzun bir süre toparlanamadım. O dönemde üniversite sınavına
girdim ve kazandım. Antrenörüme “İngilizce eğitim alıp, bundan
sonraki hayatıma antrenör olarak devam etmek istiyorum” dedim.
Kendisi beni her zaman olduğu gibi yine destekledi ve böylelikle
antrenörlük hayatım başlamış oldu.
Türk atletizmine olimpiyat sporcusu yetiştirmek
size neler hissettiriyor?
“Tarifi olmayan duygu” derler ya hep; gerçekten öyle… Genç spor-
cularımızı yetiştirmek; onları fiziken, bedenen ve ahlaken geliştirip,
dünya arenasında ülkemizi temsil edebilecek statüye getirebilmek
gerçekten çok gurur verici.
Bugüne kadar birçok öğrenciyi mezun ettiniz ve birçok
başarıya imza attınız. Koşu alanında arkadan gelen Altyapıdan yetişen yeni sporcularımız
jenerasyonu nasıl buluyorsunuz?
gerçekten çok başarılı ve yetenekliler.
Gerek Gençlik ve Spor Bakanlığımız, gerekse Atletizm Federasyo- Çok çalışan, azmeden, bilinçli ve başarı
numuz olsun spora ve sporcuya desteklerini hiçbir zaman esir- anlamında hep daha fazlasını, daha iyisini
gemiyorlar. Altyapıdan yetişen yeni sporcularımız gerçekten çok isteyen bir nesil yetişiyor.
başarılı ve yetenekliler. Çok çalışan, azmeden, bilinçli ve başarı an-
lamında hep daha fazlasını, daha iyisini isteyen bir nesil yetişiyor. O
neslin içinde bir antrenör olarak kendimi çok şanslı hissediyorum. Türkiye, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda aldığı toplam
madalya sayısıyla 73 yıllık rekoru kırdı. Atletizmde de başarılı
sporcularımız var. Siz öğrencilerinizi yetiştirirken bir antrenör
olarak nelere dikkat ediyorsunuz?
Sizce iyi bir sporcu nasıl olmalıdır?
Olimpiyatlarda çok başarılı bir yıl yaşadık atletizm camiası olarak.
Tarihte ilk kez sırıkla yüksek atlama erkekler branşında finalde ya-
rışan sporcumuz oldu. Bunlar gelecek için Türkiye adına güzel ba-
şarıların mesajıdır.
Her sporcunun hayalidir olimpiyatlara katılıp, orada ülkesini temsil
etmek. Biz antrenörler sporcularımıza ilk başta spor ahlakını aşılı-
yoruz. Karakterli, fair play ruhunu taşıyabilecek, her koşulda rakibe
saygılı, kazanmanın olabileceği gibi kaybetmenin de olabileceği
ilkesini kabullenen; ülkesine, bayrağına yakışır bir sporcu yetiştir-
meyi amaçlıyoruz. Bunlar olduktan sonra başarıyı zaten yakalıyor-
sunuz.
2021 / SONBAHAR 41