Page 57 - farmaNed 35
P. 57
Bir bebek dünyaya geldiğinde etrafını bir yetişkinden daha fazla ta-
nımlamaya çalışır. Örneğin; bir bebek alıştığı rutinin dışına bir gün-
den fazla süreliğine çıktığında strese girer. Hatta bu yüzdendir ki bir
bebek ailesiyle tatile gittiğinde uyku düzeni, yemek düzeni bozula-
bilir ya da hastalanabilir. Anlamaz diye bakılan bebek, rutinin dışına
çıktığı için strese girmiştir. Burada ebeveyni, bebeğine şefkatli ve sa-
kin bir ses tonuyla onun kaygısını anladığını ifade edebilir. İnsanlar
stresli olduğunda vücudunda adrenokortikotropik hormon (ACTH)
adı verilen bir stres hormonu salınır. Bebekler içgüdüsel olarak bu Çocuğunuza 3 Adımda Kuralları Öğretin
hormonu bedeninden atabilmek, rahatlayabilmek için ağlar. Bir be- Çocukla bir kriz yaşandığında düzenin sağlanması için ku-
bek eğer fiziksel ihtiyaç (açlık, altı ıslaklık, ağrı, sancı, ateş) dışında, ralları öğretmenin üç adımı vardır. İlk adımı “aynalama” yani
stres kaynaklı ağlıyorsa, ebeveynin sakinleşene kadar bebeğinin ebeveynin o olaya çocuğun zihninden bakması aşaması
kendini regüle etmesine fırsat vermesi gerekir. Bu gibi durumlarda; olarak açıklayabiliriz. “Neden dediğinizi yapmayı reddediyor,
bebeğin dikkatini başka şeylere çekerek veya gezdirerek ağlamasını niçin yapmak istemiyor, neden bu tepkiyi veriyor?” gibi so-
bastırmak yerine, bebekle şefkatle konuşarak onu anladığını ve ten- ruların çocuğun gözünden cevaplanması gerekir. Cevapları
sel temas ederek güvende olduğunu ona hissettirmesi gerekir. tahminen bulduğunuzda çocuğunuza onu yargılamadan
Çocuklar deneyimleyerek öğrenir anladığınızı, onun dilinden ifade edin. Yargılanmadan an-
laşıldığını hisseden her birey iletişim kapılarını açar. Burada
Dünyaya getirdikleri bebek büyüdükçe ebeveynlerin baş etmekte çocuğa asla “Neden? Niçin?” gibi sorular sormayın. Ayna-
zorlandıkları konular da değişiyor. Bunların başında; yeme reddi, lama aşamasında çocuğunuzu anladığınızı, kabul ettiğinizi
uyku, TV-tablet süresi, oyuncaklarını toplamak, parktan eve dönmek hissettirseniz de ikinci adım olan “sınır koyma”yı da ihmal
istememek, kreşe gitmek istememek ve inatçılık gibi konular geliyor. etmeyin. Kendinden emin ve kararlı bir ebeveyn olarak en
Kimi zaman ebeveynler çocuklarına neyin, niçin yapılması gerek- fazla bir cümlelik olması gereken kuralı da net bir ifadeyle
tiğini ve neler olabileceğini sabırla anlattığı halde sonuç alamıyor. belirtin. Üçüncü adımda ise ona “seçim” yaptırın. Çocuğa
Çocuk yine aynı istenmeyen davranışları sergileyebiliyor. Bu durum, ‘sen’ dili kullanarak, negatif ya da pozitif seçim hakkı vererek
çocukların iletişim dilinin kelimeler olmamasından kaynaklanıyor. yaptığı seçimin sorumluluğunu deneyimlemesine imkân
Çocuklar somut düşündükleri için sözel ifadeleri anlayamazlar. Ye- tanıyın. Şunu unutmayın ki ebeveynle çocuk arasında de-
tişkin uzun uzun birşey anlattığında çocuğun anladığını zanneder; mokratik bir ilişki yoktur. Hayatta doğru ya da yanlış me-
halbuki çocuklar deneyimleyerek öğrenir! Bir çocuğa defalarca kanizması henüz belli bir olgunluğa gelmemiş bir çocuğun
“Sıcak! Dokunma, yanarsın.” desek de çocuk yine o sıcak nesneye “Ben sadece çikolata yiyeceğim” demesi üzerine ebeveynin
dokunmaya çalışır. Burada ebeveyn, kendi kontrolünde çocuğunun onu tercihlerine izin vermesi beklenemez.
elini tutarak o sıcağı deneyimlemesine fırsat vermelidir. Çocuğun o
nesnenin tehlikeli olduğunu deneyimleyerek öğrenmesi, ebeveyni Bu aşamaları örneklemek gerekirse; diyelim ki o gün ıspa-
tarafından defalarca anlatılmasından daha etkilidir. nak pişirdiniz ama çocuğunuz ıspanak yerine makarna ye-
mek istiyor. Bu durumda önce onun penceresinden bakın.
Bir çocuğa sınır koymamak ona yapılacak Örneğin “Ispanak gözüne kötü görünüyor, kokusunu da
en büyük kötülüktür sevmediğin için yemek istemiyorsun” diyerek onun gerçe-
Ebeveynler çocuklarına 24 aylık olduktan sonra sınır koymaya baş- ğini kabul edin. Ardından sınır koyarak “Bu ıspanaktan iki ka-
layabilir. Sınırlar ve bu sınırlardaki kararlılık çocuğun kendini güvende şık yemelisin” diyebilirsiniz. Seçim yaptırma aşamasında ise
hissetmesini sağlar. Bir çocuğa sınır koymamak ona yapılabilecek “İstersen ıspanaktan iki kaşık yer ve arkasından makarnayı
en büyük kötülüktür. Bir ebeveyn bir gün çocuğun sevmediği bir yiyebilirsin. Ya da hiç ıspanak yemez ve bu akşam sevdiğin
yemeğin yerine alternatif yemek yapabilirken başka bir gün o yeme- şeyleri yemekten vazgeçersin. Hangisini seçiyorsun?” diye-
diği için çocuğuna kızabilir. Çünkü insanın doğası gereği bazen ebe- rek çocuğa yaptığı seçimin sorumluluğunu almayı dene-
veynin duyguları da doğal olarak istenmeyen seviyelere ulaşabilir. yimletmelisiniz.
Bunun önlenmesi için sınırların olması ve bunda istikrar sağlanması Çocuklara anlaşıldığı hissettirilerek, kabul edilerek sınırlar
gerekir. konmalı ve seçimler sunulmalıdır. Eğer çocuk negatif se-
çim hakkını kullanıyorsa bunun da sorumluluğu çocuğa
verilmelidir. Kötü anne-babalık yoktur ama kötü ebeveynlik
Çocuğun bir nesnenin tehlikeli olduğunu vardır. Çocuklarımıza tamamen iyi niyetle yaptığımız doğ-
deneyimleyerek öğrenmesi, ebeveyni tarafından ru bildiğimiz davranışlar onlara uzun vadede zarar verebilir.
Çocuklara sınır koymak ama bu sınırı olması gerektiği gibi
defalarca anlatılmasından daha etkilidir. koymak gerekir.
2022 / SONBAHAR | 55