Page 43 - farmaNed 35
P. 43
Rol seçimlerinde dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdir? Özellikle
“İşte bu rol tam bana göre” dediğiniz karakterler oluyor mu?
Hikâye, bir projede en önem verdiğim şeydir. Hikâyeyi seversem,
oynadığım karakterin pek de bir önemi yok aslında. Hikâyenin kah-
ramanı ya da anti-kahramanı ya da onların yanındaki diğer karakter-
lerden biri olmak benim için fark etmez. Çünkü asıl olan hikayedir.
Türkiye’de sanat yapmak ve sanatçı olmak nasıl bir duygu?
Zor. Zaten birçok şeyin değerinin bilinmediği bir ülkeden yakınıyor
bu topraktaki insanlar. En çok değeri bilinmeyen de maalesef sanat.
Çoğu zaman bu durum beni üzse de; kadim Anadolu halkına ve bu
topraklara olan inancım vazgeçmeme ya da ümitsiz olmama imkan
tanımıyor.
Dünya tiyatrosundan en çok kimi örnek alırsınız?
Birlikte oynamayı hayal ettiğiniz bir idolünüz var mı?
Okuduğum konservatuvarda Stanislavski ekolüyle yetiştim. Mezun
olduktan sonra en çok yakınlaştığım isimler Brecht ve Grotovski
oldu. Tabi kendi tiyatro düşüncemde Aristoteles’ten, Meyerhold’dan,
Wagner’den, Piscator’dan düşünceler var ama kendimi Yoksul Tiyat-
ro’ya (Grotovski) daha yakın görüyorum. Hayal bu ya, onun zama-
nında yaşayıp Bertolt Brecht’in yönettiği bir oyunda oyuncu olarak
onunla çalışabilmek mükemmel olurdu.
Oynadığınız rolü seyirciye birebir anında yansıtabilmek, sahnedeki
konsantrasyonu bozmamak ve yapmacık olmadan oynamanın püf
noktaları nedir? Rol yaparken doğal olmayı nasıl başarıyorsunuz?
Tiyatronun olmazsa olmazı, yazılı ya da sözlü bir metnin tiyatro ola-
bilmesi için 3 temel öğe vardır: Bunlardan birincisi oyuncu, ikincisi
sahne ve üçüncüsü seyircidir. Bunlardan bir tanesi eksikse yapılan
iş maalesef tiyatro değildir. İşte bu 3 unsurdan “seyirci”; yapmacıklı-
ğa, sahteliğe ya da samimiyete ve içtenliğe anında yanıt verir. İyi bir
oyuncu spot ışıklarının arasından (oyunun yönetmeninin özel bir şey
istemediği oyunlarda) seyircinin tepkilerini doğru algılayıp oyununa
çeki düzen verdiği müddetçe sahteliğe ya da samimiyetsizliğe asla
düşmeyecektir.
Rol aldığınız oyunlar sırasında yaşadığınız en değişik sahne
deneyimini bizimle paylaşır mısınız?
İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda yer aldığım Keloğlan Keleşoğlan oyu-
nu benim için oldukça farklıydı. Orda çok az kişinin rolü vardı. Her-
kesin oyunda fazla rolü vardı; sahneden çıkıp, giyinip, tekrar sahneye
yetişebilmek için oyunda kullandığımız aksesuarlar antre kısmında
duruyordu. Gel pastayı çıkar, hemen ardından buluta yetiş, gel kuşu
çıkar, oradan dev kuklasının başına yetiş, çok farklı ve eğlenceli bir
deneyimdi benim için. Bu alanda hızlı ve başarılı olabilmemi sağladı
diyebilirim.
2022 / SONBAHAR | 41