Page 17 - farmaNed 38
P. 17
Zatürre tanısı klinik ve radyolojik bulgulara dayanır
Zatürre hastaları sıklıkla solunumsal ve sistemik semptomlarla sağ-
lık kuruluşuna başvururlar. En sık görülen semptomlar ateş, öksürük
(kuru veya balgamlı), nefes darlığı ve batar tarzda göğüs ağrısıdır. Bu-
nun yanında halsizlik, yorgunluk, kas ağrıları ve bulantı da görülebilir.
Zatürre tanısı klinik ve radyolojik bulgulara dayanır. Uygun semptom
ve fizik muayene bulguları olan hastalarda, akciğer grafisinde veya
tomografide infiltrasyonların gösterilmesi tanıyı doğrular. Akciğerde-
ki infiltrasyonların gösterilmesinde akciğer grafisinin yetersiz kalması
durumunda akciğer tomografisi daha ayrıntılı bir değerlendirme ya-
pılmasını sağlar.
Zatürre tedavisinde düzen ve süreklilik kritik
Tanıda zatürre etkeninin tanımlanması, uygulanacak antimikrobiyal
tedavinin düzenlenmesinde önemli bir yere sahiptir; ancak çoğu
zaman etkenin ortaya konması mümkün olmamaktadır. Bu nedenle
genel olarak antimikrobiyal tedaviye, olası mikrobiyal etkenler göz
önüne alınarak ampirik (etkeni bilmeden) olarak başlanır ve etken
izole edildiğinde buna yönelik antimikrobiyal tedavide düzenleme
yapılır.
Tedavide en önemli nokta, planlanan antimikrobiyal tedavinin dü-
zenli olarak belirlenen süre boyunca kullanılmasıdır. Yetişkinlerde ge-
nellikle uygun antimikrobiyal tedavi ile zatürre büyük oranda akciğer
dokusunda hasar bırakmadan iyileşir. Gecikmiş ve yetersiz antimik-
robiyal tedavi ampiyem (akciğer zarları arasında enfekte sıvı toplan-
ması), akciğer dokusunda kalıcı hasar oluşumu gibi sonuçların yanı
sıra solunum yetmezliği ve ölümle de sonuçlanabilir.
Korunmada öz hijyen çok önemli
Zatürreden korunmanın en önemli basamaklarını kişinin öz hijyeni-
ne dikkat etmesi, bağışıklık sistemini korumak ve zatürre oluşumunu
kolaylaştıran risk faktörlerinden uzaklaşmak oluşturur. Ortam hijyeni-
nin sağlanması, stresten kaçınma, dengeli beslenme, uyku düzeninin
sağlanması, alkol ve sigara kullanmamak ve kronik hastalıkların dü-
zenli takip ve tedavisi de oldukça önemlidir.
Kronik hastalığı olan yaşlı bireyler başta olmak üzere; kapalı, havasız
ve kalabalık ortamlardan mümkün oldukça kaçınmak ve bu ortam-
larda maske kullanımı korunmada önemli bir faktördür.
Zatürre aşısına kimler daha fazla ihtiyaç duyar?
Zatürre aşısı, zatürrenin en sık etkeni olan Streptococcus pneumoni-
ae’ya karşı geliştirilmiş özel bir aşıdır. Dolayısıyla tüm mikroorganiz-
malara karşı etkili değildir. Zatürre aşısının 65 yaş üzeri tüm yetişkinler
ile 19 yaş üzerinde ek hastalığı olan (BOS kaçağı, kohlear implant,
diabetes mellitus, alkolizm, siroz, kronik böbrek yetmezliği (KBY),
kronik akciğer hastalığı, kronik kalp hastalıkları, obezite (erişkinde
BMI ≥40), bağışıklık sistem bozukluğu olanlar) tüm bireylere yapıl-
ması önerilmektedir.
İnfluenza’nın (grip virüsü) hem kendisinin zatürre oluşturabilmesi
hem de ikincil olarak bakteriyel zatürrelere zemin hazırlaması nede-
niyle grip aşılarının yapılması da korunmada önemli bir yer teşkil eder.
Günümüzde 6 aydan küçük bebekler dışında tüm bireylere yıllık rutin
grip aşısı yapılması önerilmektedir.
2024 / İLKBAHAR | 15